Kaçımız internet üzerinden alışveriş yaptık? Muhtemelen bu yazıyı okuyan neredeyse herkes elektronik ortamlarda ticaret gerçekleştirmiştir. Yıllardır e-ticaret siteleri aracılığıyla ihtiyaçlarımızı giderebilmekteydik. Bununla birlikte geçtiğimiz yılın(2020) verilerini incelediğimizde, dünya genelinde E-Ticaret hacmi %18 oranında genişlemiştir. Ülkemizde ise %68 oranında artan bu kullanım, yeni teknolojilerin ne denli hayatımızda olduğunun göstergesidir. Bu ne demek oluyor biliyor musunuz? İnanılmaz yüksek bir potansiyel…
Özellikle pandemi gibi kriz durumlarında insanlar dijitalin ehemmiyetini daha iyi kavramış oldu. Daha öncesinde buranın herhangi bir platformunu dahi kullanmayan bireyler, artık netdaş(İnternet Vatandaşı) olması gerektiğini öğrendi. Böylece hayatın akışına mola vermeden devam edebilmekteyiz. E-ticaretin olmadığını şöyle bir düşünelim, neler olurdu? İşimiz, sorumluluklarımız, kendimize ayıracağımız vakit vb. gibi konularla ilgilenirken aynı zamanda istediğimiz ürün veya hizmeti bulmak için de zaman ayırmamız gerekecekti. Üstelik aradığımız şeyin, bulunduğumuz şehirde olup olmadığı bile muamma iken, nasıl bir yol haritası çıkarabiliriz ki? Ancak dijital ortamda gerçekleştirilen bu alışverişler ile birkaç tıklama sayesinde aradığımız her ne ise saniyeler içerisinde bulabilmekteyiz. Peki, bu denli önemli bir mecranın, E-Ticaretin olmazsa olmazları nelerdir? Bunun çok kapsamlı ve detaylı olduğunu bilmekte fayda var. Şimdi, gelin hep birlikte bunlardan 5 başlığı ayrıntıları ile inceleyelim.
Sade Tasarım
İşlevi fark etmeksizin herhangi bir siteye girdiğinizde ilk neler dikkatinizi çeker? Eğer yoğun ve göz alıcı tasarımlarla dolu, karmaşıklığın hakim olduğu bir sitede iseniz burada çok fazla zaman harcamazsınız. Sadece gözümüz değil aynı zamanda birçok çağrışıma yol açtığından mental olarak da yorgunluk söz konusu olabilmektedir. Büyük bir orandaki site sahipleri ve geliştiriciler, ‘ne kadar görsel estetiğe hitap edersek, o kadar iyidir’ mottosunu feyz edinmiş durumda. Ancak, bu durum yalnızca kullanıcıyı yormaktadır. Dolayısıyla bu tarz yaklaşımlardan kesinlikle uzak durulmalıdır. Konuyu temelinden kavrayıp, daha basit ve minimalist düşünmek gerekiyor. Dipnot olarak, Apple’nin kurucusu Steve Jobs’ın “sadelik” hakkındaki atıflarına göz atmanızı tavsiye ederiz.
Bununla birlikte basit ama işlevsel, canlı ancak göz yormayan, doğrudan kullanıcı arama niyetine yönelik tasarımlar ile E-Ticaret sitesi geliştirilmelidir. Böylece odak noktasını kaybetmeyen site ziyaretçileri(yani potansiyel müşteri kitlesi), aradıklarını daha kolay bir şekilde bulabileceklerdir. Ayrıca göz doldurmayan sade tasarımlar ile onlara özel sunulacak teklif, indirim vb. gibi kampanyaları da görmeleri ve dolayısıyla aksiyon almaları sağlanabilmektedir. Bunlara ek olarak, E-Ticaret sitesi maksimum ‘3 tıklama kuralı’ yönergesine uymalıdır. Nedir bu 3 tıklama kuralı? Siteye gelen bir ziyaretçi, aradığı ürüne ya da hizmete maksimum 3 tıklama ile erişebilmelidir. Bu, sitenin navigasyonun önemini belirten bir konudur. Bir hayal edin. Arkadaşınız size bulunduğu yerin konumunu attı ve sizin de oraya gitmeniz gerekiyor. Ancak telefonunuzun navigasyonu, sizi doğrudan arkadaşınızın yanına götürmek yerine etrafından dolandırarak götürmeye çalışıyor. Ne kadar da sinir bozucu bir durum değil mi? Büyük bir vakit kaybıdır ve bir daha bunu kullanmayı tercih etmezsiniz. Aynı durum, internet dünyasında da geçerlidir.
Kişiselleştirilmiş Vitrin
Hazır yeri gelmişken tasarımların en önemli etkenlerden birisi de nedir, biliyor musunuz? Kişiye özgü sunulan vitrin. Ana sayfalar her web sitesinin olduğu gibi E-Ticaret sitelerinin de en çok trafik alan konumlarıdır. Dolayısıyla buraya erişen kullanıcı, kendi ilgi alanına giren ürün veya hizmetleri görmekten mutluluk duyar. Aynı zamanda bu durum, bir pazarlama stratejisi olup, hedef kitlenin sitede daha çok zaman geçirmesini sağlamaktadır. Peki, bu nasıl mümkün olabilmektedir? Daha öncesinde ziyaret ettiğiniz sitelerden toplanan verileriniz empoze edilmektedir. Bu verileriniz genel itibari ile cookieler aracılığıyla belirlenmektedir. Buna istinaden de müşteri profiliniz analiz edilir ve size özgü kişiselleştirilmiş bir vitrin sayfası(ana sayfa) oluşturulur.
Mobil Uyumluluk
Şu an da bu içeriğimize hangi cihazdan erişmektesiniz? 2020 yılı itibari ile Türkiye’nin mobil kullanım oranı %92’dir. Nüfus bazında ise 77 milyon kişiye tekabül etmektedir. Ayrıca bu kullanıcılar günde ortalama olarak 78 kez telefonlarına bakmaktadır. Düşünebiliyor musunuz? Bu oranı 24 saat bazında ele aldığımızda her 13 dakikada bir telefonlarımıza bakmaktayız. Ki uyku sürelerini de çıkarttığımızda bu çok daha kısa zaman aralıklarına denk gelmektedir. Gerek kullanım kolaylığı, gerekse de her an erişime hazır bulunmasından dolayı akıllı telefonlar fazlasıyla kullanılmaktadır. Tüm bu etkenleri göz önünde bulundurduğumuzda ise E-Ticaret sitelerinin responsive tasarıma sahip olmalarının ne denli önemli olduğunu keşfedebiliriz.
Bu siteler üzerinden alışveriş yapan kullanıcıların çok büyük bir oranı, akıllı telefonları aracılığı ile işlemlerini tamamlamaktadır. Böylesine büyük bir kitle için sizce de uygun çalışmalar yapılması gerekmez mi? Bizler de sizinle aynı düşüncedeyiz. Kullanıcı siteye eriştiğinde, herhangi bir tasarım sorunu(görsel bozulmaları, site tasarımının ekrana sığmaması vb. gibi) yaşamamalıdır. Aksi takdirde potansiyel müşteriniz olan kitle, bir daha siteyi kullanmamak üzere terk edecektir.
SEO
Her web sitesinde olduğu gibi E-Ticaret sitelerinde de SEO çok mühim bir konudur. Hatta E-Ticaret siteleri için çok daha fazla büyük önem arz etmektedir. Rekabetin yoğun olduğu bir sektörde, içerisinde barındırdığınız ürünler onlarca farklı sitede de olabilmektedir. Peki, sizi diğerlerinden farklı kılan nedir? Belki harika bir kullanıcı deneyimi sunuyorsunuz. Belki de harika kampanyalarınız vardır… Birçok etken daha sayabiliriz. Ancak! SEO çalışmalarınız yapılmadıysa maalesef bunların etkisi minimum seviyede kalacaktır.
Türkçe karşılığı ile ‘arama motoru optimizasyonu’ olan SEO, en basit tanımıyla; arama motorlarında ilgili anahtar kelimelerde arama yapıldığında, çıkan sonuçlarda ilk sıralarda yer almanızdır. Örneğin, bir kullanıcı Google’de ‘kırmızı stiletto ayakkabı’ araması yaptı. Çıkan sonuçlarda E-Ticaret siteniz eğer 2. veya daha sonraki sayfalarda bulunuyor ise sizce muhtemel bir satış söz konusu olabilir mi? İşte tam da bu noktada çalışmalarınızı doğru ve düzenli olarak yapmanız gerekmektedir. Site içi ve site dışı optimizasyonlarınızı tamamladıktan sonra kategori ve ürün açıklamalarınızı da özgün bir şekilde oluşturmalısınız. Keza kullanıcı değerini ve SEO skorunuzu yükseltmek için ‘blog’ içerikler ile de doping yapabilirsiniz.
Kullanıcı Yorumları
Bir alışveriş yapmadan önce nelere dikkat edersiniz? Üstelik söz konusu durum, fiziksel olarak göremediğiniz ve dokunamadığınız bir şey ise? Tahmin edelim… Kullanıcı yorumları. Çünkü daha öncesinde ilgili ürünü satın alan kişiler zaten bu süreci deneyimlemiş olmaktadır. Bu yorumlardan yola çıkarak hedef kitle alma veya almama eğilimi göstermektedir. Pazarlama açısından da büyük yeni gelişmeler yaşanmaktadır. Artık TV’de veya dijital mecralarda gördüğümüz tanıtım amaçlı reklamlar insanları ikna etmemektedir. Asıl karar vermelerini sağlayan şeyler, arkadaş tavsiyesi ve kullanıcı yorumlarıdır. Böylece kişi, almak istediği ürünün tanıtımından ziyade onu gerçekten deneyimleyenden dinlemek, görmek ister.
Kullanıcı yorumları, bir E-Ticaret sitesi için olmazsa olmazlardandır. Eğer satışa sunulan ürün gerçekten kaliteli ve görsellerde olduğu gibi ise satın alan kişilerden muhakkak olumlu yorumlar gelecektir. Bu da gelecek yeni siparişlerin habercisi demektir. Dolayısıyla bu konuya gereken ehemmiyet gösterilmeli ve satın alanlara, yorum yapmalarını teşvik edici kampanyalar düzenlemelidir.
Eğer bir E-Ticaret sitesinin yöneticisi iseniz veya bu konuda çalışmalar gerçekleştirmeyi düşünüyorsanız, bahsettiğimiz tüm detayları değerlendirmenizi önemle tavsiye ediyoruz. Bilgi almak ve danışmak için bizlerle iletişime geçebilirsiniz. Konu hakkındaki fikir ve görüşlerinizi buradan bizimle paylaşabilirsiniz.
